Paylaşımcı olmayı ve fikir beyan etmeyi teşvik eden modern söylemlerle birlikte yeni eşiklere gelinildi; yazma dürtüsü serbest kalmıştı…
Teoride farklı bir bilişsel istek olduğu düşünülebilir, yazmak eylemi kesinlikle herkese göre bir güdü değil, ancak son derece yaygın olduğu da bir gerçek. Özellikle 2010’lu yılların başında artan blog açma, dünya geneline sirayet edecek şekilde ‘sınırların kalkması’ ve sosyal medya trendi derken yazmak çok daha erişilebilir bir kavrama dönüştü. Paylaşımcı olmayı, fikir beyan etmeyi teşvik eden söylemlerle birlikte yeni kapılar açıldı; yazabilmenin sadece içten gelen bir yetenek olmadığı, öğrenilebilir özellikte olduğu da görülmeye başlandı. Günümüzde her kesimden, hemen herkes internet üzerinde yazılar yazıyor. Bazen Facebook sayfaları, bazen bloglar, bazense Instagram paylaşımlarının altı, yazı platformu, bir nevi paylaşım sahasına dönüşüyor. Bu durumun büyük bir keyif olduğu da tartışmasız.
Yazmak, insanoğlu için tarihin çok öncesine dayanan ilk görsel iletişim arayışının (mağara duvarlarındaki resimler) binlerce yıl sonrasında internete taşınmış durumda. Bu noktada çarpıcı istatistikler söz konusu; örneğin 2017 itibarıyla 966 milyon internet sitesi faaliyette. Rekor ise 2014 yılına ait, çünkü 1 milyar internet sitesi barajı ilk kez o yıl geride bırakılmıştı. İnternet kullanıcı sayısı dünya genelinde her yıl yüzde 10’a yakın oranda büyüyor.
Akıllı telefon sayısındaki artışın da bu noktada etkili olduğu aşikar. Singapur’da nüfusun yüzde 88’i, dünyanın en zengin ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 91’i, İsveç’te yüzde 83’ü mobil cihaz kullanıyor. Bilgisayar başında internet kullanımı, mobil cihaz üzerinden kullanımın gerisinde kalmış durumda. En nihayetinde ise yazılan içeriklerin insanlara erişimi için gereken her şey mevcut; ilgi, teknoloji, merak…
Koşullar bu denli uygunken yazmanın verdiği keyifli deneyim hissine bir de takip edilme, merak uyandırma, ‘sonraki’ yazının beklenmesi gibi faktörler de eklenebiliyor. İşte bu durumun beraberinde getirdiği sonuç 2 kat memnuniyet. Yazmaya karşı tetikleyiciliği yükselten bambaşka hisler…
Peki siz yazmak hakkında neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yazıya dökmek ve onları başka insanların, bazen hiç tanımadığınız insanların, hatta başka ülkelerden kimselerin okuyacak olması fikri ne gibi düşüncelerin önünü açıyor?
Bir sonraki yazımızda görüşünceye dek hoşçakalın…